بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ ١٢

Siz şimdi gözü ile gördükleri hakkında O'nunla tartışmaya mı girişiyorsunuz?

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ ١٣

O, Cebrail'i bir başka inişinde de görmüştü.

– Seyyid Kutub

عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ ١٤

En uçtaki ağacın (Sidretü'l-Münteha'nın) yanında.

– Seyyid Kutub

عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ ١٥

Yanıbaşında me'va cenneti vardı.

– Seyyid Kutub

إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ ١٦

O sırada ağacı yaman bir şey bürümüştü.

– Seyyid Kutub

مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ ١٧

Muhammed'in gözü ne yana kaydı ve ne de öteye geçti

– Seyyid Kutub

لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ ١٨

O gerçekten Rabb'inin bazı büyük ayetlerini gördü.

– Seyyid Kutub

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ ١٩

Lât ve Uzza hakkındaki görüşünüz nedir?

– Seyyid Kutub

وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ ٢٠

Ya bunların öbürü, üçüncüsü olan Menat hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Seyyid Kutub

أَلَكُمُ ٱلذَّكَرُ وَلَهُ ٱلۡأُنثَىٰ ٢١

Demek erkekler sizin, dişiler Allah'ın, öyle mi?

– Seyyid Kutub

تِلۡكَ إِذٗا قِسۡمَةٞ ضِيزَىٰٓ ٢٢

Öyleyse bu haksız bir bölüştürmedir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu